Milli Eğitim Bakanı (MEB) Yusuf Tekin'in “sivil toplum kuruluşu” olarak tanımladığı cemaat ve tarikatlarla protokol imzalamaya devam edecekleri yönündeki açıklamasının etkileri sürüyor. Bu kez eğitimcilerin vakıflar aracılığıyla “ödüllendirileceği” açıklandı. Eğitim-İş Sendikası Başkanı Kadem Özbay, “Okullarda fiili bir işgal var ve bu işgalin nedeni de bakanlığın tarikat ve cemaatlerle iş birliği yapmasıdır” dedi.
Yayınlanma: 26.03.2024 – 15:34
Karaman'da 45 çocuğa cinsel istismar skandalıyla ortaya çıkan MEB'in Ensar Vakfı ile ortak projeye imza atması tepkilere yol açtı. Vakfın mayıs ayında açıklayacağı “Emanet Verenlere” adlı kitap için öğrenci ve öğretmenleri okuma yarışmasına katılmaya davet eden resmi yönetmelik, 81 ildeki tüm ilçe ve okul yönetimlerine gönderildi. Yarışmaya ortaokul 6. ve 7. sınıf öğrencileri ile lise 9. ve 10. sınıf öğrencileri katılabilir. Ortaokul öğrencileri vakfın yayınevinin çıkardığı “40 Derste Hadis” kitabını, lise öğrencileri ise “40 Derste Kur'an” kitabını okuyacak. Bu yıl, önceki yıllarda düzenlenen yarışmalardan farklı olarak “ödül”, kazanan öğrencinin öğretmenine ve müdürüne verilecek. Vakfın eğitimcileri “ödüllendirmesine” tepki gösteren Eğitim-İş Genel Başkanı Özbay, Cumhuriyet'e konuştu. Özbay, şunları söyledi: “Bakan meclis galerisinden bize meydan okudu ve 'Protokolü geliştirmeye devam edeceğim' dedi. Bu protokolleri hazırlamayı ve bu tesisleri okullara koymayı kendisine görev edindi. “Devlet, mezhep ve cemaat koalisyonları tarafından yönetiliyor” dedi.
“PEDAGOJİK BİR CİNAYET”
Laik cumhuriyetin temel ilkelerinin zedelendiğini vurgulayan Özbay, şöyle konuştu: “Okullarda fiili bir işgal var ve bu işgalin nedeni de bakanlığın tarikat ve cemaatlerle iş birliği yapmasıdır. Dini değerler üzerinden ifade edilen bu yarışmalar devlet kaynakları kullanılarak yapılmaktadır. Dini değerlerden bahsetmek, yarışmaya katılmayı parayla ilişkilendirmek aslında dini anlamadıklarını gösteriyor. “Bu, din üzerinden insanların manevi değerlerini istismar eden, dini ve eğitimi istismar eden bir zihniyettir” dedi. Bakanlığın, Öğretmenler Günü'nde öğretmenlerin öğrencilerden hediye almasını yasaklayan tutumunu hatırlatan Özbay, şöyle konuştu: “Öğrenci ve velilerin küçük bir çiçek dahi almasını engellemek için genelge yayınlayan bakanlığın, şimdi de vakıf kurduğumuz bir vakfa izin verdiğini görüyoruz. Mezhep ve cemaat yapısı olduğunu bilen öğretmenlere ödül vererek yarışmaya katılımı artırmaya çalışıyorlar. “Bu bir rüşvettir” dedi. Okullardaki bu durumun laiklik ilkesine aykırı olduğunu vurgulayan Özbay, şöyle konuştu: “Okullar okul olmaktan çıkıp medrese haline getirilmiştir.Yarışma, protokol ve etkinliklerle bu tarikat ve cemaat yapılarının okullara girmesi engellenmelidir.Bir sınıfta farklı inançlara sahip çocukların bulunacağı unutulmamalıdır. Okullarda bir din, küçüklerin ciddi bir istismarı, pedagojik bir cinayettir. “Aynı zamanda laik ve bilimsel eğitime karşıdır” dedi.