Ünlü orkestra şefi Gustavo Dudamel, Paris Operası’na yepyeni bir soluk getirmeyi hedefliyor. Dudamel, genç sanatçıları ve yeni nesil opera izleyicilerini desteklemek istiyor. Müziğin ve kültürün insanları dönüştürme gücüne inandığını söyleyen Dudamel, Paris Operası’nın müzik direktörü olarak genç sanatçıları öne çıkarmak ve büyük sahnede performans sergilemelerine olanak sağlamak istiyor. Marine Chagnon gibi kariyerlerine yeni başlayan genç sanatçıların, orkestra şefi Dudamel ile birlikte performans sergileme şansı çok önemli bir an olarak değerlendiriliyor.
Paris Opera Orkestrası’nın repertuarına yeni bir soluk getiren Dudamel, Amerikalı besteci John Adams’ın eseri “Nixon in China” ile Paris Operası’nda tarihi bir çıkış yapacak. Gösterinin yönetmeni Valentina Carrasco, hikayenin dünyayı ikiye bölen bir ağ ve insanlar arasındaki sorumlulukları bir masa tenisi topu gibi atma metaforunu kullanarak, Soğuk Savaş dönemi dünyasına iyi bir resim çizdiğini vurguluyor.
Dudamel, aynı zamanda Paris Operası’nın yeni seyirci arayışına da odaklanıyor. Her sezon özel etkinlikler için binlerce uygun fiyatlı bilet rezerve edilen genç seyircilere yönelik bu etkinlikler sayesinde, opera severlerin sayısı artıyor. Bariton Thomas Hampson gibi sanatçılar da gençlerin operadan etkilenmesi için hiçbir sebep olmadığını ve opera sanatının insancıl DNA’sında olduğunu savunuyor.
Dudamel, kültürün kimlik olduğunu ve insanların opera mekanlarına gelmek yerine, opera sanatının insanların bulunduğu yerlere götürülmesi gerektiğini vurguluyor. Paris Operası’nın başkanı Alexander Neef ise uygun fiyatlı biletlerin yanı sıra, genç seyircileri teşvik eden özel etkinliklerin çok önemli olduğunu belirtiyor. Böylece opera sanatı, toplumun merkezinde yerini alıyor ve genç nesillere de aktarılıyor.
